Canı yanıyordu belli ki. Konuştukça kanıyordu. Umutsuzdu.
Belki geçmişte çok yara almıştı o da.
Güvenemiyordu belki kimseye.
Belki inanamıyordu çok çabalasa da.
Çok seviyordu belki, ölüyordu aşkından hatta, ama söyleyemiyordu.
Cesareti yoktu belki.
Kabuğuna çekilmişti.
Konuştukça kanıyordu.
Seviyordu, belliydi. Değer veriyordu. Sanki dünyanın en eşsiz varlığından bahsediyordu. Ama acı çekiyordu.
Onu her düşündüğünde hem acı çekiyor hem de kendini iyi hissediyordu.
Bekliyordu.
Umutsuzluğun en dibinde, umutla bekliyordu.
"Gelecek" diyordu, ama gelmeyeceğine inanıyordu. Kendine değil, ona inanmıyordu. Güvenmiyordu ona.
Belki bazen lanet ediyordu onu tanıdığı güne, o yokken.
Ama belki o varken "iyi ki" diyordu, "iyi ki tanımışım".
Ama o bunu bilmiyordu.
En çok da bu yakıyordu canını, belki.
"Yenildim" diyordu, yorulmuştu çünkü. Beklemekten, umutsuzluktan, inanmamaktan, güvenemiyor olmaktan yorulmuştu.
Emin olmak istiyordu. Kendinden değil, ondan emin olmak istiyordu. Kestiremiyordu çünkü ne yaptığını. Her söylediğinden, yazdığından bir anlam çıkarmak istiyordu belki, ama kafası karışıyordu.
Çabalamaktan yorulmuştu.
Belki umutsuzdu, ama seviyordu.
Sanırım bu ona yetiyordu.
Belki geçmişte çok yara almıştı o da.
Güvenemiyordu belki kimseye.
Belki inanamıyordu çok çabalasa da.
Çok seviyordu belki, ölüyordu aşkından hatta, ama söyleyemiyordu.
Cesareti yoktu belki.
Kabuğuna çekilmişti.
Konuştukça kanıyordu.
Seviyordu, belliydi. Değer veriyordu. Sanki dünyanın en eşsiz varlığından bahsediyordu. Ama acı çekiyordu.
Onu her düşündüğünde hem acı çekiyor hem de kendini iyi hissediyordu.
Bekliyordu.
Umutsuzluğun en dibinde, umutla bekliyordu.
"Gelecek" diyordu, ama gelmeyeceğine inanıyordu. Kendine değil, ona inanmıyordu. Güvenmiyordu ona.
Belki bazen lanet ediyordu onu tanıdığı güne, o yokken.
Ama belki o varken "iyi ki" diyordu, "iyi ki tanımışım".
Ama o bunu bilmiyordu.
En çok da bu yakıyordu canını, belki.
"Yenildim" diyordu, yorulmuştu çünkü. Beklemekten, umutsuzluktan, inanmamaktan, güvenemiyor olmaktan yorulmuştu.
Emin olmak istiyordu. Kendinden değil, ondan emin olmak istiyordu. Kestiremiyordu çünkü ne yaptığını. Her söylediğinden, yazdığından bir anlam çıkarmak istiyordu belki, ama kafası karışıyordu.
Çabalamaktan yorulmuştu.
Belki umutsuzdu, ama seviyordu.
Sanırım bu ona yetiyordu.