18 Ekim 2010 Pazartesi

Ve ben senden sonra..


Düşünüyordum da (50 gündür..)
Taşlar yeni yeni oturmaya başlıyor yerine. Aslında sen benim kadar sevemedin hiçbir zaman beni. Sevmedin hatta. Çünkü sen bende sadece “sevgili” sevgisi aradın. Başka bir sevgi değil.. Senin için “sevgili”ydim başlarda. Sonrasında bir araçtım. Araç. Kullanmak için.. Kullandında zaten. Sana karşı sevgimi,aşkımı kullandın.. son zamanlarda. Ve sen hiç inanmadın benim sana olan aşkıma. Hep inkar ettin,aksini söyledin,kendi aşkını yücelttin,beni çok sevdiğini söyledin(yalan söyledin..).
Ve ben senden sonra hep düşündüm,çok düşündüm. Depresyona girdim ilk ay. Ama kimseye belli etmedim. Her gece ağladım,geç saatlere kadar uyuyamadım. Uyuduğumda da rüyamdaydın. Aslında sen her anımdaydın ve her yerdeydin. Ve ben ne yapsam,ne söylesem,ne dinlesem,ne görsem,her şeyde seni hatırlıyorum. Hayatımın iliklerine işledin çünkü sen.
Ve ben senden sonra hep düşündüm,çok düşündüm.. Ben sende tek bir sevgi aramamıştım. Sende “sevgili” sevgisinden sonra, “dost” sevgisini buldum, sonra.. “baba sevgisi”. Çünkü babamı sevemem çok. Ve bu yüzden onda alamadığım sevgiyi sende aradım, buldum. Bana istediğim güveni sağlayabiliyordun. Kollarında bende güçlüydüm, korkmuyordum. Onlar etten bir duvardı bana sanki. Bakışlarında sıcaklık vardı, hissediyordum. (-az-la yetinmesini bilirim çünkü ben.)
Ve ben senden sonra hep mutsuzum. Çünkü “hayalimdeki erkek” kıyafeti senden başkasına yakışmıyor ya da büyük geliyor.
Ve ben senden sonra hep rol yaptım. Her gece ağladım. Seni çok özledim..

2 Ekim 2010 Cumartesi

Özledim ağzına sı... Öhm.

Tam 39 gündür durmadan düşünüyorum. Niye ?.. Niye gittin ?.. Niye bıraktın beni ?.. Niye bitti ?..
Düşünüyorum düşünüyorum ama elimde hep saçma bir neden kalıyor. Aklım almıyor..
Yani neye dayanarak benim değiştiğimi iddia edipte gidebildin.. Her şekilde düzelebilirdik. Düzelmeyecek bir şey değildi ! Herkes ikinci şansı hak ederken biz niye etmedik ?!
Gerçi ben gün geçtikçe seni daha çok özlerken,sen beni çoktan unutmuşsundur ya o ayrı..
Daha doğum gününe bir sürü zaman varken, ben şimdiden "arasam mı aramasam mı" derdine düşüyorum. Korkuyorum.. Ararsam 'Sen kimsin ?' demenden.. Eğer öyle dersen telefonu hoparlöre dayar İsmail YK-Allah Belanı Versin'i dinletirim vallaha bak !
Onu bunu boşverdim. Peki ya 3 saat önce yaptığım,söylediğim ne varsa unutma özürlülüğüm varken; seninle yediğimiz her boku ayrıntısına kadar hatırlamama ne demeli ??
Ama ben cidden özlüyorum seni. Hani öyle böyle değil.
Tam 39 gündür durmadan,daha fazla özlüyorum..
Durmadan,daha çok düşünüyorum..
Durmadan,daha çok dua ediyorum.. Sonra 'Amin !' diyorum,olmayacak bir duaya..
Geri dönseneee. Mutlu mesut yaşayalım yine. Hadi. Gel geri. Gel dedim ! Ağlarım bak, yine..


-İS-

Bi tanışsaydık, sonra çıkardık.


Şimdi bizde ilk önce tanışma aşaması denilen bi kavram var. Tamam, her gün bakışıyor olabiliriz ama bu pat diye 'benimle çıkar mısııııııııııığn?' deme lüksünü göstermez.
Hem kız evi naz evidir.

Neyse, madem her şeye rağmeen seviyodun, o zaman niye 'sen beni istemiyosun, rahatsız ettim, olmıycak bu iş, kendine iyi bak' diyosuun? 
Bak böyle dedin ya kesin olurdu. hah.
Beklee dediiim o kadar ben hem. Bu erkekler çok sabırsız abicim. 
Her neyse... Şimdi daha mı iyi oldu? Gittin zaten. Bakışamıyoruz da.
Of çok içime oturdu bu, biraz yazmazsam olmayacaaaaaktı.

işte anlaşılacağı üzre olay; beni seven(!),her gün bakıştığım,çook tatlııııııı çocuğun ne yapmak istediğini çakamadan gitmesiii.

Oturdu valla içime, te şurda kaldı.


-VİL-