21 Ağustos 2011 Pazar

ÜST KOMŞUMUZUN YAKIŞIKLI ASİ OĞLU!!!1!!!!!111!! vol 2.

Bu yazdıklarımı görse beni dövme şeysiyle delik deşik eder herhalde. O ne asabiyet evladım. Genç yaşta zararlı bak böyle şeyler. Yani güzel güzel oturuyoduk, aklına ne geldi de sinirlendin bi asabileştin bi triplere girdin falan. En iyisi ben olayı baştan anlatıyım sevgili okuyucu. Bi önce ki yazıyı okuyanlar bilir, bilmeyenler için özet geçiyim, üst komşumuz oğlunu benden 3 yıldır sır gibi saklıyomuş, daha yeni tanışma şerefine nail olduk birazcık. Bu mevzu da onunla ilgili işte. Dün gece cama biri tıklıyo, oda dışardan daha karanlık, altıma sıçtım korkudan gidip bakamadım cama. Baktım tıklamaya devam ediyo, evde kimse yok. Oğlum hep böyle zamanlarda mı olur böyle şeyler?! Lan tamam ölücem. Katilim geldi, camı tıklayıp bana "hazırlan öldürcem seni" diye mesaj veriyo pezevenk. Israrla tıklıyo cama. Lan tamam anladık hadi gel açıcam kapıyı öldürebilirsin, camı rahat bırak amına koyim, al kırdın! Yu bırok it!!!11!!1! Müziğin sesini kıstım iyice, bilgisayarın kapağını eğdim gittim mutfağın ışığını açtım kapının eşiğine saklandım. Bu sefer mutfağın camını tıklamaya başladı. Korkudan geberiyorum tabi o sırada. Camı tıklayanı görmeye çalışırken bi baktım el sallıyo lan katil?! Cesaretimi toplayıp cama doğru ilerlemeye başladım ama ecel terleri döküyorum korkudan. Lan sonra bi baktım dikkatlice, Vanilya'ymış ya la! Ama o an ki rahatlama, ilk defa osbir çekip boşalan ergenin rahatlığıyla kapışırdı. Gittim açtım camı, çocuğa bağırıp hakaretler yağdırmaya başladım. Çocuk napıcağını şaşırdı en son dayanamayıp "suscak mısın artık" diye bağırdı, bi pıstım bi büzüştüm bi kabuğuna çekilmiş kaplumbağa moduna girdim, ki sormayın. Sonra çocuk toparladı kendini "bahçeye gelsene" dedi, bende hiç itiraz, naz yok hemen atladım. "Çok korktun mu? Değişikli olsun dedim hahahaha" dedi. Sinirlendim, "Yok amına koyim ya iyi oldu adrenalin hormonum boşaldı. Sen eğlendin inşallah? İyi miydi öyle ben götüm götüm korkudan ölürken? Gerizekalı ya. Bi git allasen. Değişiklik olsunmuş." dicektim, ama demedim takdir edersiniz ki. "Heheh iyi oldu benimde değişikliğe ihtiyacım vardı zaten eheh" dedim. Biz böyle konuşmaca takılmaca gülmece devam ederken, ben bi espri yaptım. Ne dediğimi de hatırlamıyorum, buna birden bişey oldu, bi ciddileşti sustu falan. Gözleri bi garip bakmaya başladı. Dedim amına koyim çocuğun içine cin girdi şimdi sıçtım işte.
"Vanilya?"
Cevap yok
"Ehe, espriyi sevmedin heralde?"
Cevap yok (kaşlarını çatmaktan onun yüz öldü.......)
"İyi misin?" (iyi değil tabi amk ama ne diceğimi bilemedim ölcek lan çocuk sinirden şimdi)
Cevap var! Aha sonunda cevap verdi. Ama keşke cevap vermeyeydi! Öyle susup oturaydı.
"Benim gitmem lazım Melis." Gözümü bi açtım, çocuk yok! Karanlığa karışıp gitmiş... Senin ağzına......... Nereye gittin oğlum?! Karanlıkta bıraktı gitti beni beyinsiz ötesi. Bende Bella gibi ormansal bahçemizin ortasına yatıp cenin pozisyonunda ağladım....... dermişim. Yok lan, karanlıkta börtü böceği yerdedir hep, sanki ne. Evime gittim. Ama bütün gece de meraktan uyuyamadım yani. Niye lan?! Niyeeeeğğ??........

14 Ağustos 2011 Pazar

20.07.2011

Dedemin mezarına gittim günlük... Çok ağladım. Tuttum kendimi ama, aslında tutamadım. Salya sümük ağladım. Bi mezar taşı bile yok. Öyle etrafı taşlarla çevrili bi yerde yatıyodu öylece. Bildiğim 4-5 tane duayı dönüp dönüp okudum. Sonra eve geldik... Hayatımıza devam ettik...
Daha gece yarısı olmadı, yani Cuma olmadı günlük. Ama tarih atmak istedim, bekleyemedim. Otobüste zaman hiç geçmiyo. Annem ağladı günlük...
______

Hala Cuma olmadı. Bence otobüs muavinleri biraz daha zayıf olmalı. Koltukların arası daracık zaten, dayamadan geçmeliler...

______

Hala Cuma olmadı. Gece yolculuk yapmak çok sıkıcı...

1 Ağustos 2011 Pazartesi

ÜST KOMŞUMUZUN YAKIŞIKLI ASİ OĞLU!!!1!!!!!111!!

3 senedir benden sır gibi sakladıkları oğullarını dün sabah tanıma şerefine nail oldum. Ah okuyucu, ben bahçede sandalyemde oturup, uçan kuşları izleyip, aşk acısı çekerken birden çıkıverdi karşıma. Balkondaymış, onların balkonları da yere yakın biraccık. Camdan beni kesiyomuş (piçe bak). Öyle birden perdenin arkasından çıkınca ödüm bokuma karıştı. "Merhaba" dedi, eliyle hafiften selam vererek. Ben ödüm bokuma karışmış ve ezilmiş kurbağa gibi gözlerim pörtlemiş bi şekilde şaşkın şaşkın çocuğa bakarken, kolundan uzanıp tshirtünün altından böğrüne doğru yol alan dövmesini gördüm. "Merhaba?" dedim. "Seni izliyordum da..." dedi, sonra benim gözlerimi pis pis kısıp üstüne atlama pozisyonuna geçtiğimi görünce toparlamaya çalıştı; "E yani şey, yanlış anlama, hani ben öyle balkonda bi şey arıyodum sonra seni gördüm öyle tek başına oturmuşsun dokunsalar ağlıcak gibisin yani ondan hani... Bi, bi sorun varsa dinleyebilirim?" dedi. Toparlandım, "Yok bişeyim sağol. Öyle tek başıma oturup kafa dinliyorum biraz.", ama çocuğun dövmeLERini inceliyorum hala. Ne idüğü belirsiz renkli falanlı filanlı dövmeleri vardı ama çoğoş duruyolardı yea. Bi de kulağındaki küpesi, kirli sakalları falan... Ah! dedim, yiyejeğam şimdi ben bunu. İkimizinde konuşası vardı. Oturduk konuştuk sonra. Adını deşifre etmicem ama adını Vanilya koydum (lsdjfldjscjds). Vanilya gibi kokuyodu çünkü. Konuşurken aralıksız onu izledim. Benim bi sapık olduğuma kanaat getirmiştir belkide iç dünyasında. En son konuşma tıkanınca; "Demek son ses metal müzikler dinleyip içimdeki metalci ruhu canlandıran sendin" dedim gülümsedim. Çocuk lafımın üstüne bir kahkaha attı... Ama öyle bi kahkaha yok. Dedim, tamam dünyanın sonu geldi, 15 bacaklı dev bi yaratık korkunç kahkahasıyla hepimizin kulak zarını patlatarak öldürcek. Ama kısa sürdü ve öhm... diyerekten toparlandı. O beni birkaç defa görmüş. Ama şansa bak ben onu hiç görmedim! Neyse geç olsun da güç olmasın. Sonra konuşmaya devam ettik falan. O akşam bana üst kattan Muse- Can't take my eyes off you şarkısını armağan etti ilk gün için ideal bi şarkı olmasada, bende ona Ümit Besen- I Love You şarkısını armağan ettim (ksjdfksdkfşjsdfksd). Tabi ki yok öyle bi hayat. O akşam Muse- Feeling Good şarkısını armağan etti, son ses. Ah cağnım yerim, bende iyi hissediyom sağolasın dedim, kendi kendime. Tabi ben ona bişey dinletemedim çünkü ben 4+1im bozuk :( Neyse okuyucu öyle yani. Vanilya'ylan öyle geçinip gidiyoruz, şimdilik. Ve o gerizekalı şuursuz aramamaya devam ederse şimdiyle kalmıcak bu geçinip gitme!!!1!!!!!111!1
Televizyonu açık unutup, ıssız uykulara dalınmış, hüzünlü bir otel odası gibi seviyordum onu...