24 Haziran 2013 Pazartesi

Çok insanla konuştum. Hepsi farklı hikayeler bıraktı bende.
Bir keresinde, barda bir adamla karşılaşmıştım. "İçki ısmarlayabilir miyim?" dedi. Normalde terslerdim, ama yüzünde başka bir ifade vardı, üzgündü sanki, ve bu soruyu sorduğu için pişmandı. Sessizce onayladım. Bir bira ısmarladı. Birkaç zaman hiçbir şey demeden biralarımızı yudumlayıp oturduk öylece. Sonra o ikinci birayı söyledi ve konuşmaya başladı.
"Buraya sürekli gelen bir kız vardı. Gördüğüm ilk an çarpılmışa döndüm. Senin oturduğun yerde oturuyordu. Bir bar için fazla masumdu. Bembeyaz, pürüzsüz bir teni vardı. Yeşil büyük gözleri ve simsiyah saçları, beline kadar. Ben cesaretimi toplayana kadar gitti. Ama ikinci gün de oradaydı. Bu bir işaretti. Yanına gidip "İçki ısmarlayabilir miyim?" dedim, ama demez olaydım. Heyecandan sesim titredi, detone oldum, rezil oldum. Ama bazen de diyorum ki, iyi ki olmuş. Beni öyle duyduğunda ki gülüşünü asla unutmuyorum. Bir sürü kadın tanıdım hayatım boyunca. Ama o gülüş, eşsizdi."
Bana bunu neden anlatıyorsun, dedim. Bir an aptala döndü.
"Bazen anlatman gerekir. İçki ısmarlamamı yanlış anlama diye biraz da. O gittiğinden beri oraya oturan ilk kişisin. Bu da bir işaretti. Sana yavşamıyorum, yanlış anlama. Onu unutmam imkansız. Bu benim için bir gelenek gibi. Buraya her geldiğimizde ilk gün yaşadıklarımızı tekrarlardık, ona sayısız içki ısmarladım. Hiç sıkılmazdık. Sonra bir gün, yine burada otururken, içkisini içmedi. Ve öylece kalkıp gitti. Bazen, anlarsın. Ve sonrasında anlamamış olmayı dilersin ama çok geçtir. Bu da öyleydi. Giderken, bir daha dönmeyeceğini anlamıştım. Öyle işte. Sende git şimdi."
Sanki bana verilen bir emri yerine getirmem gerekiyormuş hissiyatına kapılarak kalktım oradan. O bara ikinci gittiğimde adam orada yoktu. Barmenle sohbet ederken sordum, nerede diye.
Ölmüş, dedi.
Ve o bara bir daha gitmedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.